https://ethnopedagogy.com/index.php/pub/issue/feedUluslararası Etnopedagoji Dergisi2025-06-30T00:00:00+03:00Editoreditor@ethnopedagogy.comOpen Journal Systems<p>Uluslararası Etnopedagoji Dergisi (UED), etnopedagoji alanına katkıda bulunmak için özgün makalelerinin yayınlandığı uluslararası, hakemli ve bilimsel bir dergidir. 2021 yılı aralık ayından bu yana yayınlanmaktadır. Yayın dili Türkçe ve İngilizcedir. Yılda iki sayı olarak Haziran ve Kasım aylarında yayınlanır. Kongre ve sempozyum gibi etkinlikler sonrasında özel sayılar çıkarılabilir.</p> <p>UED, açık erişimli bir dergidir. UED, makale işlem ücreti (değerlendirme ücreti veya basım ücreti) ve makalelere erişim için abonelik ücreti talep etmemektedir.</p> <p>Uluslararası Etnopedagoji Dergisine (UED) üye olma ve makale yükleme rehberi yazary yönergeleri menüsüne eklenmiştir. Ulaşmak için <a href="https://ethnopedagogy.com/index.php/pub/rehber">tıklayınız.</a></p>https://ethnopedagogy.com/index.php/pub/article/view/52Afganistan Hazaralarının Halk Şarkılarına Yansıyan Etnopedagojisi2025-05-28T12:49:11+03:00Mohammad Asif Aliasifalim2018@gmail.com<p><em>Bu çalışma, Afganistan Hazaralarının halk şarkı sözlerini etnopedagojik açıdan incelemeyi amaçlamaktadır. Hazara halkı, Afganistan, Pakistan, İran, Türkmenistan, Tacikistan ve Özbekistan gibi ülkelerde yoğun olarak yaşamasına rağmen, küreselleşen popüler kültürün ve devletlerin kültür politikalarının etkisi altında kendi pedagojisini ve folklorunu sürdürmekte zorluk yaşamıştır. Küreselleşmenin yerel kültürler üzerindeki homojenleştirici etkisini sorgulayan bir yaklaşım olarak etnopedagoji, bireylerin kendi toplumsal ve kültürel bağlamları içinde eğitilmesini savunur. Aynı zamanda, yerel bilgi ve yerli bilgeliklerin popüler eğitim sistemine entegre edilmesini talep eder. Bu bağlamda Hazara halkının, tarih boyunca maruz kaldığı ayrımcılık ve kültürel dışlanma nedeniyle gizlemek zorunda kaldığı yerel bilgeliğini yeniden ifade etme imkânı da ortaya çıkmaktadır. Araştırmanın kavramsal ve kuramsal çerçevesi, literatür taraması ve özellikle etnopedagojik araçlar temel alınarak oluşturulmuştur. Çalışmanın uygulama kısmında ise Afganistan’ın Bamyan, Gazne, Daykundi ve Bağlan gibi şehirlerinde yaşayan Hazaralar örneklem olarak seçilmiştir. Bu bölgelerdeki halkın halk pedagojisi ve folklorik unsurlarından yola çıkılarak çalışma materyali oluşturulmuştur. Elde edilen pedagojik ve folklorik materyaller, temel nitel araştırma deseni ve doküman incelemesi tekniğiyle belirlenmiştir. Çalışmanın örneklemine yönelik çeşitli mecralarda yayımlanmış şarkı klipleri seçilmiş ve etnopedagojik bir bakış açısıyla analiz edilmiştir. Bulgular bölümünde, Hazaralar tarafından her yıl ünlü sanatçıların anısına düzenlenen dombra festivalleri öne çıkmaktadır. Bu programlarda seslendirilen şarkı sözleri incelendiğinde, çocuklara dolaylı ya da doğrudan etnik kimlik bilinci, emek ve mücadele, ayrımcılığa karşı direniş, anneye saygı, yiğitlik, aşk, vatan sevgisi, umut ve hayaller gibi temaların aktarıldığı görülmektedir.</em></p>2025-06-30T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Mohammad Asif Alihttps://ethnopedagogy.com/index.php/pub/article/view/53Etnopedagoji ve Dijital Masallar: “Masal Masal Türkiye” Örneğinin Eğitim Politikaları Açısından İncelenmesi2025-05-28T12:26:14+03:00Seren Ergen Akmanseren_301@hotmail.com<table> <tbody> <tr> <td width="680"> <p><em>Bu çalışmada, geleneksel sözlü kültürün temel taşıyıcısı olarak görülen masalların dijital ortama aktarım sürecinde sahip oldukları etnopedagojik işlev ve kodların korunup korunmadığı incelenmiş; ayrıca bu dijital içeriklerin günümüz çağdaş eğitim politikalarının hedefleriyle olan uyumu değerlendirilmiştir. Çalışma, nitel araştırma yaklaşımı çerçevesinde doküman analizi yöntemiyle yürütülmüş; veriler, tematik analiz tekniğiyle çözümlenmiştir. Bu kapsamda, Atatürk Kültür Merkezi tarafından geliştirilen “Masal Masal Türkiye” adlı dijital uygulamada yer alan 13 masal incelenmiştir. Araştırmanın evrenini bu dijital masallar oluştururken, örneklem olarak etnopedagojik içerik barındıran, kültürel temsilleri içeren anlatılar seçilmiştir. Analiz sonucunda masalların; “Ruhsal/Sosyal Sınanma”, “Kişisel Yeterlilik”, “Toplumsal İlişkiler ve Değerler” ile “Ahlaki Değerler ve İçsel Yansımalar” temaları altında toplandığı belirlenmiştir. Bu temaların, geleneksel eğitim anlayışlarıyla ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nde tanımlanan Erdem–Değer–Eylem çerçevesiyle örtüştüğü tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda, masallar dijital ortamda yeniden kurgulansa dahi kültürel sürdürülebilirlik, değer aktarımı ve karakter eğitimi açısından önemli bir pedagojik potansiyel taşıdıkları görülmüştür. Ayrıca Türkiye’de yürütülen eğitim politikalarının temel hedeflerinden biri, bireylerin yalnızca akademik bilgiyle değil, aynı zamanda millî ve manevi değerlerle donatılmasıdır. Bu hedef, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 2. maddesinde de vurgulanmaktadır (Millî Eğitim Temel Kanunu, 1973, Madde 2). Araştırma sonucunda ulaşılan temalar bu kanundaki hedefi destekler niteliktedir.</em></p> </td> </tr> </tbody> </table>2025-06-30T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Seren Ergen Akmanhttps://ethnopedagogy.com/index.php/pub/article/view/50Etnokültürel Kimliklerin Oluşumunda Ana Dil ve Rus Dillerinin Rolü2025-06-03T22:17:06+03:00Svetlana Ratovskayaratovskayasv@hgpurf.ruLudmila Redkinaredkina7@mail.ru<p><em>Bu makale, Rusya'daki öğrencilerin etnik ve kültürel kimliklerini şekillendiren yerel ve Rus dillerinin etkileşimine yönelik pedagojik yaklaşımları incelemektedir. Araştırma, "yerel dil" ifadesiyle yapılan çağrışımlar üzerine gerçekleştirilen lisans ve yüksek lisans öğrencileriyle yapılan anketlere dayanmaktadır. Sonuçlar, yerel dilin kişisel ve ulusal kimlikteki merkezi rolünü vurgulamaktadır; bu dil, bireyleri aileleri, gelenekleri ve kültürel değerlere bağlamaktadır. Aksine, Rus dili, kültürlerarası iletişimi teşvik eden ve eğitim ortamında dilsel birliği sağlayan birleştirici bir işlev görmektedir. Bu çalışmanın pratik önemi, yerel dilin korunmasını sağlarken öğrencilerin dilsel yeterliliklerini geliştirmek için pedagojik stratejiler geliştirmektedir. Ayrıca, Rusya'daki çok kültürlü bir ortamda başarılı olabilmek için gelecekteki eğitmenlere gerekli becerileri kazandırmak adına eğitim sürecinin optimize edilmesine vurgu yapmaktadır.</em></p>2025-06-30T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Svetlana Ratovskaya, Ludmila Redkinahttps://ethnopedagogy.com/index.php/pub/article/view/48 The Reflective Approach. Ethnopsychological-Pedagogical Projections and Paradigms (Scientific Contributions in The Period 1990-2023)2025-03-29T00:11:09+03:00Vitanova Vitanovavitanova_64@abv.bg<p>Kolektif monografi "Yansıtıcı Yaklaşım. Etnopsikolojik-pedagojik projeksiyonlar ve paradigmalar (1990-2023 döneminde bilimsel katkılar) monografiler serisinin ikinci cildidir (“Etnopsikoloji ve Eğitim” Kütüphanesi, Koleva, I., 2008)[1]. Monografik çalışmanın derlenmesi ve yapısı fikri, pedagojik etkileşim sisteminde yansıtıcı yaklaşımın Bulgar ekolünün kurucularından ve etnopsikoloji, etnopedagoji ve kültürlerarası eğitim alanında önde gelen uzmanlardan biri olan Dr. İrina Koleva'ya aittir.</p>2025-06-30T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Vitanova Vitanovahttps://ethnopedagogy.com/index.php/pub/article/view/58Masallar Bize Ne Anlatır2025-06-13T13:32:47+03:00Ezgi Çetinkaya Özdemirezgicetinkaya1990@gmail.com<p>Çocuk edebiyatı, 2-14 yaş arasındaki çocukluk ve ergenlik dönemlerinde, çocukların dilsel ve bilişsel gelişimlerine uygun olarak oluşturulmuş, onların duygusal ve düşünsel dünyalarını farklı açılardan keşfetmelerini sağlayan ve hayal güçlerini zenginleştirirken, aynı zamanda hayatın gerçeklerini anlamalarına ve sanatsal bir bakış açısı kazanmalarına yardımcı tüm sözlü, yazılı ve görsel içeriklerdir (Ciravoğlu, 1999). Şirin (2007) çocuk edebiyatını, temeline çocuk ve çocukluk kavramının yerleştirildiği; çocuğun ilgisine, duygu ve düşüncelerine uygun hazırlanan; içeriğin ve karakterlerin çocuğun anlayabileceği şekilde sade ve açık bir dille ifade edildiği, okuma alışkanlığı kazandırmaya yardımcı olan çocuğun duyusal dünyasında gelişerek yetişkinliğe doğru adım atmasını sağlayan bir geçiş dönemi edebiyatı olarak tanımlamıştır.</p> <p>Çocuk edebiyatının temel işlevlerinden biri, kaliteli eserler aracılığıyla çocukların okuma alışkanlığı kazanmalarını ve okuma sevgisi geliştirmelerini sağlamaktır (Duran, 2019). Sever'in (2010) belirttiği gibi, eserlerdeki karakterler, çocuğun kahramanla bağ kurmasını ve kahramanla yolculuğa çıkma arzusunu uyandırarak, okuma kültürünün gelişmesine katkı sağlamaktadır. Çocuk edebiyatı ürünleri, çocuğun dil gelişimini destekler, yeni kelimeler edinmesini sağlar ve dilin kurallarına karşı duyarlılık oluşturur (Gönen, Katrancı, Uygun ve Uçuş, 2011). Bununla birlikte bu eserler, çocuğun farklı bakış açıları kazanmasını, eleştirel ve özgün düşünmesini, kelime dağarcığını zenginleştirmesini (Yıldırım-Bilgen, 2017), dilin doğru bir şekilde kullanılmasını sağlar (Sis ve Gökçe, 2009). Çocuk edebiyatı eserleri, çocuğa doğru davranışları ve toplumda dikkat edilmesi gereken kuralları öğretmeyi; dürüstlük, yardımlaşma ve iyilik gibi değerleri kazandırmayı; kısacası çocuğu hayata hazırlamayı amaçlamaktadır (Arseven, 2005).</p> <p>Çocuk edebiyatının içinde yer alan birçok edebi tür vardır. Masal, destan, efsane, ninni, fabl, deneme, fıkra, öykü, roman, anı, biyografi, çocuk şiiri, gezi yazısı, tekerleme, bilmece, çocuk tiyatrosu ve çizgi film-çizgi roman gibi türler, bu alanda incelenebilecek temel eserlerdir (Yıldız ve Öztürk Samur, 2018).</p> <p>Bu türlerden biri olan masal, kahramanlarının çoğunlukla olağanüstü varlıklardan oluştuğu, tamamen hayal gücüne dayalı olayların anlatıldığı, tekerlemelerle başlayıp mutlu bir sonla sona eren sözlü anlatım biçimidir (Gedik, 2020). Masal içerisinde çocuk edebiyatı türlerinden mâni, fıkra, bilmece, efsane gibi birçok türe rastlanması masalın kapsayıcı bir tür olduğunu göstermektedir. Bu yüzden masal, çocuk edebiyatı eserleri içerisinde sözvarlığı yönünden en zengin metinlerdir (Baş, 2006). Öncelikle çocukların dil gelişimi kazanmasını ve geliştirmesini sağlayan masallar (Sanders, 2013), milli ve evrensel değerlerin aktarılması ve benimsetilmesinde de önemli bir rol oynar (Karatay, 2007). Yine çocukların hayal dünyasını geliştirme ve soyut kavramları algılamasında önemli bir yeri olan masallar (Karatay, 2007), duygusal ve ruhsal gelişime katkı sağlayarak çocukları gerçek hayata hazırlar (Gedik, 2020). Son olarak kültürel kimliğin sonraki nesillere aktarılmasında da masallar aktif bir role sahiptir (Arıcı, 2012). Bu çalışmada, masalların hayatımızdaki yerini ayrıntılı bir şekilde ele alan ve Yücel Feyzioğlu tarafından kaleme alınan “Masallar Bize Ne Anlatır?” adlı eser üzerinde durulmaktadır.</p>2025-06-30T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Ezgi Çetinkaya Özdemir